Engin Sezen, The Circle

The Circle mülakatları sürgün gazeteci yazar Arzu Yıldız’la başladı, İlahiyatçı akademisyen yazar Dr. Ahmet Kurucan’la sona erdi.

Birbirinden değerli, 30 isimle konuşuldu, tarihe bir kayıt düşüldü. Hareket içinden neş’et etmiş aydınlarca, Cemaat’in hal-i hazırdaki fotoğrafı çekildi. Konuşan aydınlarımızın şimdiki durum itibariyle Cemaat’le olan angajmanları, intisap ve iltisakları farklı farklıydı. Aynı Hareket’in içinden çıkan bu aydınlarımız, benzer sorulara çok farklı cevaplar verdiler. Bu, fevkalade bir renklilik ve zenginlikti. Açık ve net, sorumlulukla ortaya çıkıp konuşan, sorularımıza cesaretle, içtenlikle cevap veren bütün aydınlarımıza teşekkür ediyorum. Söyledikleriyle ve söylemedikleriyle tarihin huzurunda, endam aynasının karşısına çıktılar, tartışma’ya çok önemli katkılar sundular.

The Circle, Cemaat’in dünü, bugünü ve geleceğine dair tartışmaların yapılmakta olduğu özgür bir platform haline geldi. Bu cihetle, The Circle kayda değer bir vazife de deruhte etti. Bir diğer sürgündeki gazeteci Harun Odabaşı’nın deyişiyle, ‘uçlarda dolaştığı da oldu, ama kendine mahsus bir müvazene tutturdu, dengeyi kurdu’. Evet, bu bilinçli bir tavırdı.

Bir kapı açtı The Circle, bir eşiğin aşılmasını temin etti. Cemaat’in en azından bir kısmının ‘hayal aleminden’ çıkıp, gerçeklerle ‘yüzleşmesine’ vesile oldu. Gelen binlerce yorumdan görünen bu… 3-5 sene sonra bu mülakatların Cemaat için ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılacak…Şimdi sağda solda eleştirenler, dış’a karşı Cemaat’i savunmaya çalışırken, Allahu alem, bu mülakatlara başvuracak.  Umulur ki, başka muadilleri çıkar ve onlar da kendi meşrep ve mesleklerince bir farklılık ve farkındalık ortaya koyarlar.

Ahmet Kurucan’ın sözleriyle: ‘’The Circle röportajarının her birisini tarihe not düşen metinlerdi’’.

Harun Tokakın deyişiyle de: ‘’Bu zor zamanlarda Cemaat’in gündemini belirledi’.

Ve daha niceleri… Binlerce yorum, mesaj, email…

Mülakatlar’daki tarihi data’nın tahlil edileceği bir değerlendirme yazısı yazıp bu mülakatları bir e-kitap olarak yayına hazır hale getirmeyi planlıyorum. Böyle bir tahlili yazının zorluğunun da farkındayım. Bu değerlendirme yazısını sizler kitapta okuyacaksınız.

Burda:

Hangi ortak, ana ve yardımcı temalar öne çıktı?

Ana tartışmalar?

Eleştirilen hususlar?

Çözüm önerileri? gibi öne çıkan konular, muhtasaran da olsa, tematik bir analize tabi tutulmaya çalışılacak.

Cemaat küresel bir sosyla ve dini fenomen! Cemaat’teki aydın kesiminin yurtdışında verdiği varlık ve yaşam mücadelesi de ayrı bir fenomen. Bu mülakatlarla tahsil edilen data’nın IPA (Interpretative phenomenological analysis) değerlendirmesini yapabilecek biri-leri keşke çıkabilse… Böyle dört başı mamur bir analiz, hassaten zaman fakirliği yaşadığım bu günlerde, benim boyumu aşacak!

Hapishane görevimin yanısıra, üniversitede verdiğim bir undergarduate ders ( Dersin adı: Living Interfaithfully)… ve hepsinde de önemli son virajına giren bir doktora tezi. Hayat gailesi, derd-i maişet diğer yandan… Bunların üzerine, Laurier University ve University of Waterloo ile birlikte kurulan Canadian Muslims Reserach ve Resource Center’in yönetim kurulunun tevdi ettiği bir Executive Director’lük sorumluluğumuz da oldu. Allah mahcup etmesin. The Circle bu yoğun şartlarda ortaya çıktı nitekim, ordan burdan adeta ‘zaman tırtıklayarak’ bir şeyler yapmaya çalışıldı… ve 90 gün içinde İkiyüzbin’den fazla tekil ziyaretçi-okura ulaştı. Bundan sonra da, zaman zaman hackerlarla uğraşsak da, sizlerin dostane ve içten desteklerinizle yolumuza devam edeceğiz.

Sonbahar’da Türkçe mülakatlarının ikinci bölümünü yapacağız. Aydınlarla mülakatlarımıza devam edeceğiz. Daha söylenmemiş çok şey var bu gökkubbe altında. ‘Hiç bir şey kalmasın bu alemde nihan’ demeye, ‘Her dem yeniden doğarız’ hissiyatıyla dolup dolup boşalmaya devam edeceğiz. Konuşacağımız kişiler, bu kez farklı kesimlerden de olacak. Odağımız yine aynı: Hizmet Hareketi… Şimdiden bu mülakatlar için bize söz veren birbirinden değerli isimler var. Duyunca şaşıracağınız isimler. Sorularımızı onlara da yöneltebilmek için sabırsızlanıyoruz.

Sonra, esnafla çok konuşmak istiyoruz. Süreç’in kahramanı esnafla… Dünyanın her yerine yayılmış fedakar ve cefakar işadamlarımızla… Alan değil, veren elle. Onların sesi çok çok önemli. Kazanmanın ve kaybetmenin anlamını bilen, gerçek hayattan gelen esnafın süreçle ilgili tavrı, bugün için de, Cemaat’in geleceği için de hayati. Para’nın gücü, tarihte her zaman statükoyu sarsmıştır! Evet, esnaf’la da konuşacağız. Talep, onlardan geldi.

Ayrıca, Hapishanelere girip çıkanlardan çok mesaj geliyor. Onları düzenleyip yayınlamak ise apayrı bir saha ve uzmanlık. Hassas bir konu. Psikolojik ve yasal açılardan. Duyduklarım, insanı yaşamaktan soğutacak kadar. Gelen mektuplardaki tasvirler gözümün önünden gitmiyor. Bunları yayına hazır hale getirmeye ruhen ne kadar hazırım ve buna nasıl dayanabilirim, bilmiyorum. Hakeza Meriç…

Bu arada, tekrarında fayda var:

The Circle mütevazi bir site. Gönüllüce yürümeye çalışıyor. Proje çok, zaman ve imkan az. İmkansızlığa rağmen, bazı faaliyetler akmasa da damlamaya devam edecek:

Mesela, şimdi sırada 2010’larda Türkiye’nin Olağanüstü Yılları başlığında avukat arkadaşların bir projesi olacak:  11 Soruda 11 Avukatla Olağanüstü Dönemin Hukuki veçhesini anlamaya çalışacağız, küçük mülakatlarla.

Sonra, Psikolog, Psikiyatr ve Terapistlerle de bir seri mülakatlarımız olacak.

The Circle YouTube Kanalı projemiz zaten vardı, ona biraz daha eğileceğiz.

Ve çok çok istediğim online da olsa Türkçe yazarlık okulu projemiz. Hizmet Hareketi’nin şu anda en ihtiyaç duyduğu meslek dalı, yazarlık ve şairlik demem bundan… The Circle İngilizce yayın kadromuz zaten aylık aksatmadan toplanmaya devam ediyor. Bir de belli bir müfredat dahilinde periyodik Türkçe Yazar Okulumuz var planımızda.

Peki önümüzdeki aylarda ne olacak?

  • The Circle, tekrar fabrika ayarlarına dönerek, İngilizce yerel yayına devam edecek. Turizm ve Göçmenlik Bakanlarıyla mülakatlarımız olacak.

  • Ben haftalık yazacağım. Bazen İngilizce, bazen Türkçe. İngilizce yazılar daha çok yerel meselelerle ilgili olacak: Mahalledeki komşuluk ilişkileri, Waterloo’nun çöp sorunu, kültürlerarası diyalog etkinlikleri, yerel siyaset vs.

  • Zaman zaman gönüllülerin İngilizce’ye tercüme ettiği The Circle Türkçe mülakatlar yayımlanacak. İhsan Yılmaz, Gökhan Bacık ve Özgür Koca’nınkiler hazır.

  • Türkçe kalem alınacak yazıları da kendi alanıma tashih etme düşüncesindeyim: psikoloji, terapi, zihin sağlığı, edebiyat, okuma-yazma, Kanada…

  • Haftalık da bir Misafir Kalemimiz olacak: Bu Pazartesi, Prof. Dr. Suat Yıldırım hocamızla misafir yazar köşemiz de vira bismillah diyecek.

Ez-cümle,

The Circle’a olan desteğiniz için herkese teker teker teşekkür ederim. dünyada The Circle sitesine girilmedik bir ülke yok sanırım! Müthiş bir destekti bu. Allah mahcup etmesin.

Bazen, emaille, bazen telefonla… desteğinizi esirgemediniz.

Minnettarım.

Allah bes

Baki heves.

7 COMMENTS

  1. bu zamanda, böyleşi bir zemin/platform kurdunuz; konuşturdunuz, sorguladınız… hasıl-ı kelâm: a y d ı n l a t t ı n ı z…

    (dijital kitap yöntemi, “keşke yapsa” dediğim/iz bir usuldü. istifade açısından, çok faydalı/randımanlı olacak, emin olun. geciktirmeyin lütfen.)

    emekleriniz, okurlarınız tarafından takdir ediliyor, emin olun.

    selamlar.

  2. Tebrikler.
    Yeni calismalarinizda basarilar dilerim.
    Sorularinizin yazi karekterini birazcik degistirirseniz daha iyi olabilir. Bas harfler biraz buyuk ve butun fontlar biraz yatik. El yazisina benzer karekter ama el yazisi degil.
    Farkli renk tonuda kullanilabilir…

  3. Siteye bahis reklamları mi alindi yoksa bir virüs marifetiyle enjekte edilmiş olabilir mi? Masaustu bilgisayda cikmiyor sanirim fakat Mobil bir tarayicidan bakip incelemeniz faydalı olacaktır diye düşünüyorum

  4. Engin bey,
    Zaman’ın insanı oldunuz. Zaman yokluğunda ve bu kadar yoğunlukta fevkalade güzellikleri ortaya koyuyorsunuz. Allah yar ve yardımcınız olsun. Mağdurluk edebiyatından bunalmış biri olarak aradığım umut edebiyatını the circle da buldum. Bediuzzaman her daim mağdur olduğu halde çevreye hep “ümitvar olunuz….” mesajı iletmişti. Hocaefendi’den son 3-5 yıla kadar hiç de mağduriyet dinlememiş, geleceğin sosyal mimarisine dair hedefler, ümitler, asr-ı saadet ile günümüz arasında kaneviçe dokuyup bir oradan bir buradan örneklerle tahayyülleri oluşturmuştu. The Cricle bu havayı teneffüs ettirdi. Binler teşekkürler.

  5. Engin Bey, teşekkürler…

    Evvelen, gelen tepkilerden bu söyleşlere devam etmeniz gerektiği net bir sonuç.Hatta planladığınız kadar bir süre ara vermek dahi hata olabilir.Kısa bir süre sonra doyurucu konuklarla özellikle farklı hayat tecrübeleri olmuş, hayatı ve insanı güzel okumuş birikimli konuklarınızla söyleşi yapabilirsiniz .Sadece Hareket üzerine yoğunlaşmayın lütfen…

    Hürmetlerimle.

Comments are closed.