Engin Sezen

Birkaç gündür günlüklere bir şey yazamadım. Meşguliyetler, hayat gaileleri…

Daha önce belirttiğm gibi, bu sayfalarda kısa kısa, hem kendime, hem okuyana yararlı olabilecek mektuplar yazmaya çalışıyorum. Öyle uzun boylu şeyler değil bunlar! Bu formata değiniler adını verdim. Kısa dokunuşlar, kendimce şeyler… Çok okunma dertleri yok. 2021’de karar aldığım bu mütevazi plana gidebildiği yere kadar sadık kalabilmek istiyorum. Ve nitekim şimdilik gayet de iyi gidiyor.  Ama iş güç, yeni görev, sorumluluklar derken, bazen buna bile zorlanmıyorum desem yalan olur!

Geçen, burda size, üç  soru yöneltmiştim. 2021’le ilgili olarak: Ne’ye başlamak istiyorsun?  Ne’ye artık bir son vermek istiyorsun? Ne’yi devam ettirmek istiyorsun? Umarım, bu basit üç soru, sizleri de kimi konularda bir nebze düşünmeye sevk etmiştir. Benim başlatmak istediğim şeylerden biriydi burda alelacele bir şeyler karalamak ve bunu hiç de çekinmeden okura sunmak!…

Evet, hayatımıza anlam ve amaç katacak, şu fani âlemde önceliklerimizi belirlememize mütevazi bir katkı sunabilecek, hayat anlayışımızla uyumlu planlarımız olmalı demiştim önceki değinilerden birinde… Ne ki, bir de Sezai Karakoç’un dediği gibi: kaderin üstünde bir kader, bizim planlarımızın da üstünde bir plan ve Planlayıcı var… Bu sebeple, planlarımızı tasarlarken, tefekkürümüzün merkezine, peki burada Allah’ın planı, muradı ne olabilir sorusunu da mıhlamak elzem. O, plan yapanların en hayırlısı… Bütün planlar, O’nun planına göre olur, olmaz.

Velhasıl, umulur ki benim, seher vakitlerindeki bu acizane yazarak düşünme ameliyelerimin bana, okuyana bir faydası ola!… Daha da önemlisi, O’nun kendimle, bizimle, hayatımızla ilgili planını daha iyi görmememize, anlamamıza, hayata O’nun nazarıyla bakabilmemize bir vesile ola.