Dr. Ahmet Çamalan, The Circle

Sürecin başında Hocaefendi’nin “Ocaklarına ateş düşsün”,“Savrulup gidecekler”, “İbret-i alem olacaklar” gibi sözlerinden -belki de tespitlerinden- dolayı camianın tamamına yakınında “bize bunları reva görenlere” karşı ciddi bir musibet beklentisi var.

 “Tevil-i ehadis” ve “hadiselerin devr-i daimi” açısından meseleye bakacak olursak geçmişte “Allah’ın sadık kulları”na zulmedenler ne gibi akıbetle karşılaşmışlardır? İbret-i alem olarak devrilip gitmişler, başlarına musibetler yağmış, kahr u perişan olup gitmişler mi? (Tabi ki peygamber kıssalarında bahsedilen hadiseleri mevzunun dışında tutuyoruz) Mesela İnsanlığın İftihar Tablosu, Kainatın Fahri olan Efendimiz’e (sas) eza ve cefa yapanlardan belirgin şekilde “Allah’ın gazabına” maruz kalmış kaç kişi veya topluluk vardır? Hadi diyelim Efendimiz şefkatinden ve nebilik misyonundan dolayı duayla belki bunun önünü almış olabilir. Peki mesela, kainatın yüzü suyu hürmetine yatırıldığı zatın eşi, peygamberlerden sonraki en yüce zatın kızı ve kadınlık aleminin sultanı olan Hz. Aişe validemize atılan iftiradan dolayı yer yarılıp müfterilerin içine girmesi gerekmez miydi? Ne oldu onlara? Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin katili şahıs veya toplulukların perişan olduklarına dair elimizde veri var mı? Cennet gençlerinin efendileri olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz ve ailelerine yapılanlar karşısında arşın velveleye gelmesi gerekirken o zalimlerin başlarına neler geldiğine dair nasıl bir bilgiye sahibiz?

Öyleyse “bize bu eza ve cefaları yapanların” olağanüstü bir musibetle karşılacaklarına dair beklentimiz ne derece objektiftir. Hem böyle bir ceza imtihan sırrına ters değil midir? Biz nasıl bir “kutsi” topluluğuz ki yukarıda zikredilen mübarek zevat için işletilmeyen “ilahi intikam” mekanizmasının bizim için işletilmesini bekliyoruz. Bunu tadil etmemiz ve beklenti eşiğimizi değiştirmemiz gerekmiyor mu? Böyle bir beklentiden dolayı bezmiş ve davaya inancı sarsılmış veya yıkılmış kaç insan vardır?

            Ceza ve musibet meselesine üstadımızın düstûrları çerçevesinde baktığımızda küçük davaların küçük mahkemelerde, büyük davaların büyük mahkemelerde görüleceğini öğreniyoruz. Bana göre dünyevi musibet eşiği çoktan aşıldı. Yukarıda zikredilen hadiselerde de olduğu gibi cezaların büyük mahkemeye bırakılmış olması kuvvetle muhtemel. Belki sürecin başında bir şeyler olabilirdi. Allah o güruhun intibaha gelmesi için bazı musibetler gönderebilirdi. Ancak gelinen noktada zulüm öyle arşa yükseldi ki, günahlar o kadar büyüdü ki dünyada verilecek hiçbir ceza yapılan zulümlerin karşılığı olamayacak hale geldi. İntibaha gelme şansını kaybettiler.  Ne biliyorsunuz evlerine ateş düştü de ne onların ne de sizin haberiniz var. Hanelerini cehennem çukurlarından bir çukur haline getirdiler. Savrulup gittiler ve cennetten öyle uzaklaştılar ki düştükleri gayyadan çıkmaları imkansız hale geldi. Hazan yemiş yapraklar gibi bir çukurun içine doldular. Anlayabilene bundan daha büyük ibret var mı?

RELATED ARTICLESMORE FROM AUTHOR

5 COMMENTS

  1. Yaw bu nebicim bir yazi sen nereden biliyorsun butun bunlarin oldugunu. Haber mi geldi sana yoksa ruyandami gordun. Evlerine atesler salinamdigini gordunuz, simdi bunadami kulp buluyorsunuz. yeter artik peygamber gibi haberler vermeyi. Insanlari kandirmayida siz once supheli sorulari cevaplayin. Hala okul mudurleriniz rahatlik icinde yasiyor. Bir okul muduru tum bunlar olurken onca tayine tabi insan olurken yiyecek ekmek bulamazken bu okul muduru gecen sene kendine villa aldi. Birde dediki hizmetten hicbirseyi kullanmadan kendi paramla aldim. Yalan kendi hizmetten maasini kullanarak leasing ile aldi. Millete yalan soyluyor millette lal gibi bakiyor yukarilar buyuklerde biliyor kimse birsey yapmadi. Siz once bu pislikleri temizleyin birakin insanlarin kafalarini yikamayi. Temizleyinki bizde yeniden gelip Allah rizasi icin hizmet edelim. Eger isteyen varsa email yazsin yazayim kim hangi ulkede oldugunu. gelin arastirin bulursunuz. Soyledigim yalan ise serefsiz olayim.

  2. Arkadaş Allahın yeni yorumcusu galiba.Başımıza bunca şey gelmiş. Hala bu kandirdiklarimizi azıcık daha kandirabilir miyiz cirpinisinda.Nerden biliyon ahirete bunların karşılığı olacağını?etrafimda en az 20 mağdur arkadaşım namazlarını Kilmiyorlar.Kullanmayın artık dinî ve Allah i.

  3. Ben yazara niye kızıyorsunuz anlamıyorum, adam Gülen bir şey dedi, herkes musibet bekliyor ama musibet gelecek diye bir şey yok, tarihte de çoğu zaman gelmemiştir diyor, aynı şeyleri çoğu akademisyen anlattı. Bende size anlatayım bir dünya bunun örnekleriyle dolu 1965 Endonezya 1 milyon kişi doğrandı, doğrayanlar hala ülkeyi yönetiyor. Bunu söylemenin nesi garip? Ahirete gelince birinin ahiretini tahmin etmek çok mu zor, adam açıktan cinayet işliyorsa sende az-buçuk dersin ahirette başına ne geleceğini. Bu işin ahiretti var demek dini kullanmak mı oluyor, hee bu iş bu dünyada bu noktaya gelmez bu kadar mağdur olunmazdı onun vebalinde Gülen’in boynuna, yani ahirette bıraktık bu mevzuyu diyecek kadar çaresiz kalmazdık hainler olmasa. Neyi kasdediyorum o bylock falan tabana göstere göstere yaymasalar bir gecede 50 bin insan atılmazdı işten. Para düzgün kullanılsa bugün kimse parasızlıktan dolayıda mağduriyeti devam etmezdi. Yasadışı işler yapmasalar toplum bu denli düşman olmadı. Fauatvni ile tehdit savurcaklarına o istihbari bilgi ile doğru analiz yapsalardı o bankalara para yatırılmaz, sendikalara üye olunmazdı, ama zaten bylock kumpasını kendi tabanına kuran bir üst yapının umrunda mı altaki piyonlar.

    Burda yazar tam tersi Gülen’in yaptığı bir hatayı düzeltiyor.

Comments are closed.