Engin Sezen, The Circle

El hak, Kanadalılar kibar insanlar.

Bu durum dillerine, hallerine bariz biçimde yansıyor.

Kurallara riayet hassayetlerine, çevreye, çevrenin temizliğine özen göstermelerine, hayvan sevgilerine, müsamahakar tavırlarına, toplumsal sorumluluk çalışmalarına verdikleri öneme…

En sık kullandıkları üç kelime: Please, sorry, thank you.

Lütfen, Üzgünüm ve Teşekkür ederim.

Selamı yaygınlaştırıyorlar aralarında. Sabah akşam yürüyüşlerinde karşılaştıklarında, tanımadıkları insanlara içten ve rahat bir gülüşle merhaba diyebiliyorlar, iyi günler, iyi akşamlar.

Çok erken yaşlarda öğrenip öğretiyorlar bu değerleri, iyilikleri, güzellikleri dolaşıma sokmayı. Ailelerinden, anaokullarında, mahallelerinde, kütüphanelerde, spor salonlarında…

Kanadalı çocuklardaki bu naiflik, bu nezaket, özellikle göçmen çocuklarıyla karşılaştırıldıklarında daha da net ortaya çıkıyor. Bunda sahip oldukları sağlıklı ve tekellüfsüz özgüvenlerinin de payı büyük.

Sonra, Kanadalılar minnetdar ve müteşekkir insanlar. En küçük bir iyiliğe teşekkür ile mukabelede buunmaktan ve yine sebep oldukları herhangi olumsuz bir davranış için özür dilemekten erinmiyorlar.

Biz göçmenlerin bu nazik insanlardan öğrenebileceği güzel hasletlerden bazıları…