Engin Sezen, The Circle
Kitapevlerini sıklıkla gezerim. Huzur bulduğum mekanlardır. Birbirinden güzel ve alımlı kitapların raflara dizildiği, görücüye çıktığı; onca kitapseverin bir araya geldiği sıcak mekanlar…
Yeni çıkanlara, çok satanlara bir göz atmak, son çıkan dergileri karıştırmak, bir romandan rastgele bir kaç sayfa okumak, yeni bir şeyler öğrenmek kitap düşkünlerini gizliden gizliye gözlemlemek gibi sıradan zevkler uğruna, bir yolunu bulup atarım kendimi kitapçılara. Çoğu kez, bir arkadaşla buluşmayı, bir kahve içmeyi, can sıkkınlığını bahane ederim bu mekanları ziyaret edebilmek, kitap ve dergilere dokunabilmek için.
Kanada’da devasa kitapçılar yanında, sokak aralarında mütevazi, ama meraklısınca pek kıymetli küçük kitapevleri de yaygıdır. Bu sevimli mekanları, yaşını başını almış, kitabiyatta ehilleşmiş bilge görünüşlü, orta yaşlı emekçiler işletir genelde. İçeri girdiğinizde, sizi gözlerinin ucuyla şöyle bir süzerler; gözleri keserse, selamların en sıcağını vermekten de erinmezler. Mesela, Ottawa’da böyle bir kitapçı vardı bir zamanlar Rideau’da. Montreal’de ise bunlardan onlarcası var…