“Vahid u Ferd ü Ehad’dür daima zikr ittiğü,
Zakirün kalbünde her dem tevhidin deryası var…” Ümmi Sinan
Dün sabah Besmele’yle başladık söze…Besmele’yle, Hay’atla kurduğumuz o ilk irtibatla, kendimizle kuracağımız o ilk temasla… Her bir söz’ün, düşüncenin, eylemin hem evveli, hem ahiri olan besmeleyle…
İsm-i şerifin inayetiyle, siyanetiyle her daim O’na iltica etmekliğimizi, her dem O’na teveccüh kılmaklığımızı insaniyetimizin lazım-ı evveli bildik…
Evet, iman ettik ki, bize bizden daha yakin olan O lemyezel ve la-mekani, alemlerin Sultan’ıdır.
Zamandan ve mekandan münezzehtir…
Cümle mevcudat O’nun eseridir. Mükevvenat O’nun eseridir.
Gaybı bilendir… Bizi bizden daha iyi bilendir. Günahları affedendir. Ayıpları örtendir. Kalpleri evirip çevirendir. Kalpleri süsleyendir. Kalpleri nurlandırandır. Kalplerin tabibidir. Kalplerin habibidir. Kalplerin enisidir…
Mevsimler O’nun nefesiyle bürünür renkten renge… Güneş, O’nun sonsuz merhametinden bir şule, cümle seyyarat azametinden küçük bir şeraredir.
…