Söze, O’nu tezekkürle, tefekkürle ve tahattürle başlamak her bir işimize hayır ve bereket getirir der ahyar… Hayata istikamet ve mana, ruha selamet ve safa, bedene emniyet ve sıhhat verir besmele…
Dar-ı dünya besmeleyle açılır. Hayat, besmeleyle başlar, tekemmül eder, besmeleyle hitama erer.
Ol sebeple, günlüklerimizin ilk yazısına başlamadan, sözümüzün evvelinde biz de Bismillah deriz.
Rahman ve Rahim olanın adıyla, yadıyla…
Her yerde, her şeyde, herkeste O’nu görebilmek, duyabilmek; O’nun yed-i kudretinin tevcihiyle istikamet üzre olabilmek, kalabilmek ümidi ve arzusuyla…
Eser’deki Hakikat’i, başa gelendeki hayrı, olandaki hikmeti seyre dalabilmek; eşyayı ve insanı hikmet nazarıyla sezebilmek gayretiyle; bir Kudreti Sonsuz’un iradesine ram olabilmek teslimiyeti ve ubudiyetiyle, bu kulluktan hâsıl olacak neşveden feyizyab olabilmek niyaziyle…
Başa gelen hoşlukları da, na-hoşlukları da, kemali de, boşlukları da O’ndan bilebilmek; aradıklarımızı, peşinde olduklarımızı, ardısıra kovalayıp durduklarımızı O’nda bulmak ümmidiyle…
Bismillah her hayrın başıdır,diyerek…
Biz de Evvel’de ve Ahir’de zikredelim, fikredelim esmasını…